Reaktif enerji, şebekeye bağlı tüketim yapan yüklerin (cihazların) çalışabilmesi için aktif enerji ile birlikte çekilen enerjidir. Yani elektrik tesisimizdeki yükler (aydınlatma, priz, mekanik) şebekeden enerji talep ettiğinde yükün karakteristiğine göre şebekeden aktif enerji ile birlikte reaktif enerji de çekilir. 

Alternatif akımla çalışan generatör, trafo, asenkron motor vs. gibi cihazların çalışabilmesi için manyetik alana ihtiyaçları vardır. Bu manyetik alan çekilen reaktif enerji sayesinde sağlanır. Bu nedenle reaktif enerji kullanılması kaçınılmazdır. Ancak reaktif enerji tüketilen bir enerji türü değildir. Yani sadece manyetik alanın oluşması sağlanıp şebekeye geri verilir. Fakat bunun şebekeye yarattığı bazı problemler vardır. Tüketicilerin şebekeden çektiği reaktif güç arttıkça:

  • Şebekede yaşanan güç kayıpları artacaktır. Hattan daha az aktif enerji çekilebileceğinden hattın enerji taşıma kapasitesi düşecektir.
  • Daha yüksek kesitte kablolar çekmek, daha büyük güçlü generatör ve trafolar kullanmak gerekecektir. Bu da maliyetleri artıracaktır.
  • Enerjinin üretim, iletim, dağıtım maliyetleri artacaktır. Dolayısıyla satış maliyeti de artacaktır.
  • Tüketicinin harcayacağı enerji artacaktır.

Bu durum, özellikle Türkiye gibi enerjisinin büyük bir kısmını ithal eden, cari açığı yüksek ülkelerde hiç istenmeyen bir durumdur. Şebekeden çekilen reaktif enerjinin kısıtlanması enerji verimliliğine ciddi katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle elektrik dağıtım şirketleri belli sınırların üzerinde reaktif enerji kullanılmasına faturaya yansıtılmak üzere reaktif ceza kesmektedir.

Reaktif cezayı anlatmadan önce reaktif enerjinin tiplerinden bahsedelim: Reaktif enerjinin iki türü vardır: Endüktif reaktif enerji ve kapasitif reaktif enerji. Generatör, transformatör, motor, floresan lamba gibi devresinde indüktans bulunan cihazların kullandığı reaktif enerjiye endüktif reaktif enerji denir. UPS, LED ampul, elektronik cihazlar gibi devresinde kondansatör bulunan cihazların kullandığı reaktif enerjiye ise kapasitif reaktif enerji denir. Endüktif reaktif enerjiyi + değerde düşünürken kapasitif reaktif enerjiyi – değerde düşünebiliriz. Tesisimizdeki yükler dolayısıyla endüktif (+) etki fazla ise bunu dengelemek için kapasitif (-) etkide olan kondansatörler devreye alınır.  Eğer tesisimizde kapasitif (+) etki daha fazla ise bunu dengelemek için şönt reaktörler devreye alınır. Bu işlemin yapıldığı elektrik panosuna kompanzasyon panosu denir. Bu işlemi akım ve gerilim değerlerine bakıp otomatik olarak gerçekleştiren kompanzasyon panosu üzerindeki cihaza ise reaktif güç kontrol rölesi denir.

Reaktif ceza konusuna geri dönersek, bu konuda cezaya girmemize neden olabilecek yönetmeliklerce belirlenmiş eşik değerler vardır. Bunların özetini geçelim:

  • Kurulu güç 15 kVA ve altında ise tesise aktif sayaç takılır. Reaktif güç ölçümü yapılmaz. Dolayısıyla reaktif cezadan muaf olur.

Kurulu güç 15 kVA üzerinde ise tesise kombi sayaç takılır. Reaktif güç ölçümü yapılır. Reaktif ceza oranları şu şekildedir:

  • Kurulu güç 15 – 50kVA arasında ise:

(Endüktif reaktif enerji kVArh) / (Aktif enerji kWh) > %33 ise

veya

(Kapasitif reaktif enerji kVArh) / (Aktif enerji kWh) > %20 ise

  • Kurulu güç 50kVA üzerinde ise:

(Endüktif reaktif enerji kVArh) / (Aktif enerji kWh) > %20 ise

veya

(Kapasitif reaktif enerji kVArh) / (Aktif enerji kWh) > %15 ise

Yukarıdaki durumlar gerçekleşirse o ayın fatura tutarı için reaktif ceza bedeli alınır. Bu nedenle kurulu gücü 15 kVA’nın üzerinde olan tesisler reaktif cezaya girmemek için tesislerinde, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, kompanzasyon panosu bulundurmalıdırlar. Günümüzde kompanzasyonda kullanılan modern röleler kompanzasyonu otomatik olarak gerçekleştirir. İhtiyaca göre gerekli kondansatör ve şönt reaktörleri devreye alır. Bu sayede reaktif ceza alma riski çok azalmaktadır. Yalnız kompanzasyon panolarında da elektronik her cihaz gibi arızalar olabileceğinden dolayı sistemi takip etmek gerekir. 

Bu durumun önüne kesin olarak geçmek için 3 farklı yöntem uygulanabilir:

  • Elektrik tesisini takip etmek için bir kişi görevlendirilir. Bu kişi ortalama 3 günde bir sayaç veya reaktif röle üzerinden değerleri alıp cezaya girme riskinin olup olmadığını kontrol eder.
  • Kompanzasyon panosu bir yazılım aracılığıyla bilgisayardan veya internet üzerinden izlenebilir. Bu tarz programlarda ceza sınırı geçildiğinde email ve sms yollama gibi seçenekler bulunmaktadır. 
  • Bir firma ile bakım sözleşmesi yapılır. İzleme, rutin bakım ve arıza müdahale sorumlulukları bu firmanın üzerine bırakılır. Ceza gelmesi durumunda cezayı sözleşme imzalanan firma öder.

Konu hakkında daha detaylı bilgi almak veya teklif istemek için bizle iletişime geçebilirsiniz.

Similar Posts